“Teknoloji Tarafsız Değil”
Teknolojik gelişmelerin inanılmaz hız kazandığı, yapay zekanın yaşamlarımızın birer parçası olmaya başladığı ve yakın gelecekte bizler kadar söz sahibi olacakları belli olan bir dönemin arifesinde, ekonomist, yazar, fütürist Ufuk Tarhan’la kadın ve teknoloji ilişkisine dair dikkat çeken “ilkel yaklaşımı” masaya yatırdık. Çünkü ağırlıklı “erkek dünyası”nın baskın olduğu yapay zeka evreninde, şöhretli robotların çoğu hizmet etmek üzerine programlanırken, kadın bedeninde tasarlanmış durumda. Peki neden? Tarhan şöyle diyor: “Kadını memnun etmeyi amaçlayan fütüristik bir erkek robot henüz görmedik.”
Tüm dünyada hizmet veren ve popüler olan robotların genellikle “dişi” olduklarını görüyoruz. Hatta bazı bilim kurgu dizilerinde ileride erkeklerle evlenebilecek, yemek yapan, cinsel ilişkiye girebilen, fiziksel olarak çok cazibeli kadın formundaki yapay zekalar işleniyor. Ancak bu ütopik dünyada kadınların arzularına yer yok. Konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Ben bu tabloya pek ütopik diyemem aslında. Çünkü binlerce yıldır erkek egemenliği altında kodlanan dünyada, hizmetkâr, anlayışlı, yumuşak sesli, estetik görünümlü olanın “kadın” olması gerektiği öğretiliyor. Bilim kurgu bile bu ezberi bozamıyor. Kadın için tasarlanmış, kadını memnun etmeyi amaçlayan fütüristik bir erkek robot henüz görmedik. Çünkü o gelecek tasavvurunda bile kadın yok. Bu durum, gerçek eşitliğin hayal bile edilemediği bir zihinsel tıkanıklığın ürünü. Kısacası, gelecek tahayyülü erkek bakış açısıyla kodlandıkça; kadın sadece “arzunun nesnesi” olarak var olabiliyor. Kadının arzusu, isteği, yönü, hayali yok sayılıyor. Oysa asıl dönüşüm, yapay zekâya insanı öğretirken kadını da birey olarak tanımlamaktan geçmeli.
Kadın-erkek eşitliğinin çokça vurgulandığı bir dünyada, söz konusu geleceği hedefleyen bir teknolojide neden hâlâ göze güzel gelen, kadın görünümlü, hizmet potansiyelindeki dişi figürleri var?
Çünkü teknoloji “tarafsız” değil, onu kim tasarlıyorsa onun bilinçaltı da yazılıma siniyor. Süslenmiş, uysallaştırılmış, söz dinleyen “ideal kadın” modelini yıllardır dergilerde, reklamlarda gördük. Şimdi aynısı algoritmalarda yaşıyor. Teknolojiyi ileriye değil, geriye sarıyoruz aslında.
Burada bir iki yüzlülük yok mu?
Hem de zirvesinde! Bir yandan STEM’e (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) daha çok kız çocuğu girsin diyoruz, diğer yandan teknolojiye kadınları cinselleştirerek entegre ediyoruz. Bu bir çelişki değil, sistematik bir sorun. Gerçek değişim, temsil biçimini değiştirmeden mümkün değil.
Fembotlar meselesine gelmek istiyorum neden onlara bu isim verildi ve bu akım hakkındaki düşünceleriniz neler?
“Fembot”, “female robot” (kadın robot) kelimelerinin birleşimi. Ama aslında bir kod. O kod şunu söylüyor: “Kadın güzeldir, hizmet eder ve itaat eder.” Bu akım hem kadını hem teknolojiyi aşağılıyor. Kadını nesneleştiriyor, teknolojiyi kısıtlıyor. Kadın formundaki robotların çoğuna bir hayranlık değil, bir araç muamelesi yapılıyor. Bu, 21. yüzyılın kandırmacasıdır. Teknoloji değişmiş, kabuk-deri yeni ama zihniyet aynı. Kadın hâlâ hizmetkâr, süs objesi ve erkek fantezisinin ürünü olarak kurgulanıyor. Sadece bu kez cinsiyetçili0,k metal ve silikonla kaplanıyor…
Bu anlamda geleceğin, kadınlara “gerçekten” hizmet edebilmesi için neler yapılmalı?
Gerçek hayatta eşitliği sağlayacak şekilde kadını merkeze alabilmeliyiz. Yapay zeka aslında, “bizi” öğreniyor. O yüzden biz insanlık, bu konuyu tamamen çözmeden robotlar ve yapay zeka da çözemeyecek. Kadınların sadece kullanıcı değil, kodlayan, tasarlayan, sorgulayan olması sağlanmalı. “Kadınlar da geleceği tasarlasın” lafı, “kadınlar kendi robotlarını yapsın” demek değil; “Geleceği birlikte, adil ve eşit şekilde tasarlayalım” demek.
Sizin konuyla ilgili karşılaştığınız, rahatsızlık duyduğunuz durumlar oluyor mu?
Olmaz mı? Hâlâ oluyor. Yıl olmuş 2025, yapay zekâ çağı başlamış, günümüzde biz kadınlar, erkekler dünyasında zorla var olmaya çalışan dezavantajlı cins kategorisinde savaşıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği yüzlerce yıl uzağımızda ve işin kötüsü iyi olacağına, daha da kötüye gidiyor çünkü bu sefer robot ve yapay zekadaki cinsiyetçi yayılma ile daha da görünür hale geliyor. Ne yaparsak yapalım “Bro Zihniyetini” değiştiremiyoruz mesela. Ama yılmak yok. Ben yapay zeka devriminin eninde sonunda bir kırılma noktası yaratacağına inanıyorum.
M. Neslihan Perker
Benzer Haberler
Dünyada Bir İlk: Yapay Zeka Destekli Bakan Göreve Başladı
Yapay Zekaya Sorulan İlginç Sorular Şaşırtıyor
“Teknoloji Tarafsız Değil”
Ferrari’nin 30 Metrelik Yenilenebilir Enerjiyle Çalışan Tekne Projesi
GPT-5: Yapay Zekanın Altın Çağı Başlıyor
Otomotiv Tarihinin Zamansız İkonu: Porsche 356
Bentley'e Rakip Geliyor
Sürdürülebilir Yat Trendleri