BW Türkiye

Sergi, modanın farklı dönemlerinden çarpıcı örnekler sunuyor: Romantik gece elbiselerinin kasıtlı olarak parçalanmış halleri, çamur sıçramış gelinlikler, sahte lekelerle bezeli kot pantolonlar, atık malzemelerden dönüştürülmüş tasarımlar… Bir zamanlar “kusursuzluk” ve “temizlik” üzerine kurulu moda söylemi, bu işlerle birlikte bozulmaya, kirlenmeye ve zamanın izlerini taşımaya davet ediliyor.

Bu yaklaşım yeni değil; ancak bugünün dünyasında yeniden önem kazanıyor. Sergi, modanın tarihsel hafızasında iz bırakan Hussein Chalayan, Alexander McQueen, Vivienne Westwood, Miguel Adrover ve Maison Margiela gibi ikonların radikal işlerinden örnekler sunuyor. Bu isimler, yıllar önce güzellik ve normallik tanımlarını parçalamış; estetikle beraber toplumsal yapıları da sorgulamışlardı.

Yanı sıra, geleceğin moda vizyonunu temsil eden genç ve cesur isimler de sergide yer alıyor; Elena Velez, endüstriyel atıklardan yarattığı tasarımlarla modanın sınırlarını yeniden çiziyor. Yuima Nakazato, teknolojiyi el işçiliğiyle buluştururken; IAMISIGO, Afrika köklerinden beslenen bir estetikle küresel moda normlarına meydan okuyor. Bu çeşitlilik, sergiyi yalnızca geçmişe bir bakış olmaktan çıkarıp, geleceğe dair güçlü bir tartışma alanına dönüştürüyor.

“Kir” burada yalnızca fiziksel değil; aynı zamanda sistemin dayattığı güzellik, hijyen ve düzen anlayışına karşı bir başkaldırı. Dijital dünyanın filtrelenmiş pürüzsüzlüklerine karşı genç kuşak tasarımcıların bozulmuş, yıpranmış ve eksik olanı sahiplenmesi, aslında doğayla ve bedenle daha gerçek bir bağ kurma arayışı. Bu anlamda Dirty Looks, sürdürülebilirliğe dair de bir manifesto. Çünkü moda, yalnızca tüketim döngüsüne hizmet eden bir endüstri değil; aynı zamanda eleştirel bir dil ve toplumsal bir hafıza aracı olabilir.

Sergi izleyiciye şu soruyu sorduruyor: Gerçekten güzel olan, pürüzsüz ve lekesiz olan mıdır? Yoksa güzellik, zamanın bıraktığı izlerde, kusurların kendisinde mi saklıdır? Dirty Looks, modanın bu gerilimli alanını açığa çıkararak ziyaretçisini güzelliğin tanımını yeniden yazmaya davet ediyor.

İrem Akalın